MARSİLYA-NİCE-MONACO-CANNES, COTE D'AZUR gezi notları



 Uzun bir aradan sonra nihayet yeniden yollardayız. Güney Fransa seyahatini Nice merkezli olarak planladık. Böylece en uzağı toplu taşıma ile 1-1.5 saat mesafedeki Cannes, Monaco, Eze, Grasse gibi
turistik bölgeleri rahatlıkla görebilecektik. Sonrasında programa Marsilya da dahil oldu. Gidiş Marsilya, geceleme ve dönüş Nice olacak şekilde 5 günlük program hazırdı. Ne var ki son dakika  değişikliği ile bütün bu programı 3 güne sığdırmak gerekti.


Afrikanın Fransa ya açılan kapısı...MARSİLYA


   Uçağımız öğle saatlerinde Marsilya Provence hava alanına indi. Vakit kaybetmeden bizi şehir merkezine götürecek otobüse geçtik.
NOT: THY Terminal 1 e iniyor. Şehir merkezine yani St.Charles tren istasyonuna giden otobüs Terminal 1 çıkışında sağda kalıyor. Otobüs her 15 dakikada bir kalkıyor. Bileti nakit gişeden ya da kredi kartıyla makineden alabilirsiniz. Biz Nice ten döneceğimiz için tek yön bilete kişi başı 8.30 € ödedik. Gidiş-dönüş fiyat daha uygun. Otobüse binerken kimse sıraya girmiyor. Sistem bizdekiyle aynı, uyanık olup öne geçen biniyor:) Ayakta yolcu almıyorlar. Valizi yanınıza alamıyorsunuz, bagaja koymanız gerekiyor.
Marsilya St.Charles

   Marsilya turumuza St.Charles tren istasyonundan başladık. İstasyon şehre hakim bir tepede. Tabi önce valizimizi emanete bıraktık.
NOT: Emanet, peron 1 yanında. Peron sonuna doğru yürüyerek ulaşılabilir. Tuvalet te emanet yolu üzerinde. Valizi dolaba yerleştirip 7 € atıyorsunuz. Kağıt para kabul etmiyor ama oradaki görevliler parayı bozuyor. Otomat size bir kart veriyor. Valizi o kart ile geri alıyorsunuz. Kartı sakın kaybetmeyin. 
Marsilya

   St.Charles tren istasyonundan çıkıp tam karşınızda ki boulevard d'Athenes caddesinden yürüyerek La Canebiere caddesine sağa dönüp düz gittiğinizde yat limanına ulaşıyorsunuz. Mesafe yürüyüşe uygun. Bölge aynı zamanda şehrin alış veriş merkezi konumunda. Metro bağlantıları var. 
   Liman bölgesinde pek çok restaurant ve cafe var. Pizza ve deniz mahsulü menüler zengin. Fast food zincirlerini de bu bölgede bulabilirsiniz. Limana varınca sağa dönüp Quai du Port caddesinin sonuna doğru yürüyerek Petit Train dedikleri turistik gezi araçlarına ulaşılıyor. Gezebileceğiniz iki hat var. Biz Notre Dame De La Garde hattını tercih ettik. Bu turu kesinlikle tavsiye ederim. Şehri zahmetsizce gezmenin en keyifli yolu bence. 
NOT: Tur fiyatı kişi başı 8 €. Tren Notre Dame katedralinde inip istediğiniz kadar gezip diğer trenle dönebiliyorsunuz. Bunun için biletinizi atmayıp saklamalısınız. Kilisenin olduğu tepenin manzarası güzel.
Marsilya

   Marsilya bizi şaşırtan şehir. Hiç avrupa kentlerine benzemiyor. Çünkü çok pis. Yerde tükürük de dahil ne ararsanız var. Dilenciler,göçmenler, evsizler her yerde. O kadar çok afrika ve arap kökenli var ki neredeyse sokakta fransız görmedik. Güvenlik ile ilgili çok olumsuz şeyler duysak da gece kalmadığımız ve ara sokaklara girmediğimiz için biz olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Notre Dame Katedraline giderken geçtiğimiz denize bakan mahalleler daha temiz ve nezih görünüyordu.
   Yarım günlük turdan sonra gece konaklama yapmadan Nice gitme planı yaptığımız için mutlu olarak tren istasyonuna geri döndük. Tren biletlerini internet üzerinden www.raileurope.com dan almıştık. Trenimiz 30 dakika rötar yapınca bir sonraki daha ucuz trenle Nice e gitmek sürpriz oldu.                            Bana göre Marsilya görülmese de oluru olan bir şehir. Vaktiniz varsa bizim gibi Nice giderken uğranabilir. Ya da boş verin doğrudan Nice e uçun gitsin.
Marsilya

Marsilya


Mutlu insanların şehri.....NİCE


   Açık söylemek gerekirse Nice beklentilerimin üzerinde çıktı. Daha önce Fransa da sadece Paris i gördüğüm için şöyle kıyaslayabilirim; Paris e göre Marsilya nasıl Avrupalı değilse  Nice de bir o kadar Avrupalı. Temiz, sessiz, huzurlu.
   Nice-Ville tren garından çıkıp sola doğru biraz yürüyerek bizi otelimize götürecek tramvay hattına ulaştık. Ancak ilk sürpriz bizi bekliyordu. O gün nedense tramvay çalışmıyordu. Neyse ki otel sadece iki durak mesafede ve yolumuz trafiğe kapalı Avenue Jean Medecin üzerinde olduğu için akşam yürüyüşü yaparak otele ulaştık.
Place Massena
Nice

   Aslında otel diyorum ama kaldığımız Studio hyper-centre Rue Paradis klasik oteller gibi değil. Her zaman ki gibi rezervasyonumuzu booking den yaptık. Otel konum olarak harika bir yerde. O nedenle kesinlikle tavsiye ederim. Fakat resepsiyon yok ve odalar, içinde ofis de yer alan bir apartmanın 3. katında.Bize bir e-posta ile apartmanın giriş şifresini ve  oda anahtarının olduğu 4. katta ki kasanın şifresini bildirdiler. Kasa ve asansör olmaması dışında kaldığımız yeri beğendik. Oda temiz, modern, uzun kalacaksanız içinde basit aletlerin olduğu mutfak ile kullanışlı ve tam merkezde ki konumu beğenimizi kazandı. Şöyle ki; Alış verişin kalbi Avenue Jean Medecin sokağın bir ucunda, Jardin Albert 1er diğer ucunda-ki parkın diğer ucu Cours Saleya çıkıyor-,  hava alanı servisinin de kalktığı Promenade des Anglais iki sokak ötede. Avenue Jean Medecine çıkıp sağa döndüğünüzde Place Massena ya ulaşıyorsunuz. Meydanın diğer yanı eski şehir.
   Sabah kruvasan ve kahveden oluşan klasik Fransız kahvaltımızı yapıp ilk iş olarak tüm turistlerin yaptığı gibi Messena meydanında fotoğraf çektik. Ordan kendimizi eski şehrin sokaklarına atıp bir süre bilinçli kaybolduk. Bu kayboluş gezilerimizde yaptığımız en keyifli anlardan. Yaya olarak gezmek, hoşumuza giden her sokağa girip kaybolmak çok keyifli. Eski şehrin en güzel yeri sanırım cours saleya. Çiçek pazarında yöreye özgü sabun, lavantalı hediyelikler de bulunuyor. Ayrıca çok sayıda resataurant da bu bölgede bulunuyor. Bölge geceleri de hareketli. Restaurant ve barlar canlı.
Cours Saleya

Cours Saleya

   Yolunuza yüzünüzü sahile dönüp sola doğru devam ederseniz Parc du Chateau ya ulaşırsınız. Sahil yolundan yürürseniz tepeye çıkan asansörü görmeme şansınız var. Çünkü giriş Rue des ponchettes sokağına girince sağda kalıyor. Size tavsiyem uzak doğulu turistlere kanmayın, asansörle çıkıp yürüyerek inin. Uzak doğulu turistler merdivenlerden çıkmaya bayılıyor nedense. Asansör ücretsiz. Merdiven çok. Tepedeki manzara güzel. Klasik ben Nice deydim demek için Messena meydanından sonra çekilecek ikinci fotoğrafın yeri burası :)
   Promenade des Anglais bana biraz İzmir i hatırlattı. Ancak farkı evlerin önünden denize girilebiliyor olması. Akdeniz ve uzun plaj cadde boyu uzanıyor. Akşam canlı müzik yapılan Hard Rock Cafe ve tarihi Hotel Negresco bu cadde üzerinde.
   Nice için mutlu insanlar şehri diyorum. Gerçekten karşılaştığım herkes mutlu ve kibar. Eğer siz gülümseyerek yaklaşırsanız sizden çok gülümsüyorlar. Söylentilerin aksine bize herkes yardımcı olmaya çalıştı ve bildikleri kadar ingilizce konuştu. Sizinle konuşmaya bonjour ya da bonsuvar demeden başlamıyor, konuşmayı merci ile bitiriyorlar. Kime ne sorduysak elinden geldiğince yardımcı oldu.
   Nice ve cote d'azur genelinde çok emekli, yaşlı gördük. Bölgenin huzuru onları da buraya çekmiş. İnsanlar birbirine saygılı. Örneğin otobüse binerken bilet almak için yavaş hareket edip bekletseniz bile ne arkada bekleyenler ses çıkarıyor, ne de otobüsün arkasında bekleyen araçlar korna çalıyor. Sessizce, sabırla bekliyorlar. Bize tanıdık gelen tek şey otobüse binerken sıraya girmeden aradan dalmaları.Ama hiç itiş kakış görmedim. Kimse bir başkasına istem dışı temas etmiyor. 
   Gelelim yeme içme faslına. Eğer deniz mahsullerini seviyorsanız Nice gastronomi açısından sizi çok memnun edecektir. Ayrıca İtalya ya yakınlığından olsa gerek pizza lar lezzetli. Bizim tercihimiz daha çok deniz ürünleri oldu. Sosla pişirilen midyeler (moules) favorim. Biraz da İspanya havasıyla paella. Ancak burada paella daha bol malzemeli ve porsiyonlar büyük. Tabii fiyatı da. Son olarak önerebileceğim meşhur bouillabaisse (buyabas olarak okunuyor). İçinde balık, midye, karides olan çorba. Ben sevdim. Lezzetli ve doyurucu. Bir çok restaurant da bouillabaise ve paella iki kişilik servis ediliyor. Yaklaşık 55-60€ gibi fiyatla. Biz tek kişilik servis eden bir restaurant da bouillabaise a 24.5€, paella ya 26.5€ ödedik. Ama porsiyonlar büyüktü neredeyse yarısı kaldı. Birini sipariş etsek doyacakmışız.(Restaurant ın adını hatırlamıyorum ama otele yakın rue massena üzerindeki benzerlerinden biriydi. Zaten hepsinin önünde yemeklerin fotolarıyla menü bulunuyor). Cours Saleya da ki restaurant lar da zengin menüye sahip. Biz denemedik ama buz dolu tepsi üzerinde servis edilen istiridye, karides, yengeç,..v.b. oluşan menüler çok tercih ediliyor.
Eski Şehir

Nice

Güzel manzara...Villefranche-sur-Mer


   Vaktimiz kısıtlı olduğu için biz kent merkezine gidemedik. Zaten küçük bir yer. Onun yerine Saint-Jean-Cap-Ferrat a giderken yolda Madone Noire durağında inerek bir kaç poz fotoğraf çektik, manzaranın tadını çıkarıp yola devam ettik. Eğer siz de Villefranche koyunu tepeden izlemek isterseniz otobüsü tercih edin. Tren deniz seviyesine yakın seyrediyor. Eski şehir turunu yapamadık ama sanırım uzun zaman almayacaktır. Yalnızca fotoğraf çekimi için dakikalar yetecektir.
NOT: Otobüsle gitmeyi tercih ederseniz 81no. Saint-Jean-Cap-Ferrat ya da 100no. Monaco- Menton otobüsüyle ulaşabilirsiniz. Şehir merkezi için Octroi durağı, manzara fotoğrafı için iki durak sonra Madone Noire durağında inmelisiniz. Sonrasında aynı numaralı otobüslerle yolunuza devam edebilir ya da yolun karşısına geçip geri dönebilirsiniz.
NOT: 81no.(tıktık) kalkış yeri Promenade des Arts . Ulaşım kolay. Tramvay ile Garibaldi durağında inmeniz yeterli. 100no.(tıktık) kalkış yeri ise Le Port. Buraya ulaşmak için yine Garibaldi tramvay durağında inip sağa rue Cassini üzerinden marina ya doğru yürümek gerekiyor.
NOT: Otobüs biletlerini şoför den alabilirsiniz. Eğer bilet yerine geçen yazıcıdan çıktı verirse gerekmiyor ama bazen bilet veriyorlar o zaman bileti makinede onaylatmak gerekiyor. Tek kullanımlık bilet 1.5€.
Villefranche-sur-Mer

Villefranche-sur-Mer

Villefranche-sur-Mer

Muhteşem villalar...Saint-Jean-Cap-Ferrat


   Sessiz, sakin, huzurlu ve yemyeşil bir yer. İnsan huzuru hissediyor. Çevrede ağaçların arasında gizlenmiş pek çok villa var. Ama bu villaların belkide en özeli Villa Ephrussi de Rotschild. Burası müze villa. Nefis bir bahçesi var. Ayrıca villada yaşanmış hayatlar sergileniyor. Sadece o bahçe bile görmeye değer. Giriş sanırım ücretli. Sanırım diyorum çünkü biz tesadüfen bir grupla birlikte giriş yaptık. Kapıyı açtılar geçtik kimse bir şey sormadı. Villa bünyesinde restaurant da yer alıyor.
NOT: 81no.(tıktık) ile ulaşabilirsiniz. İnmeniz gereken durak Passable/Rotschild. Durağın karşısındaki yoldan biraz yürümeniz yeterli.  
Villa Ephrussi de Rotschild

Villa Ephrussi de Rotschild

Villa Ephrussi de Rotschild


İtalya dan önceki son durak ....Menton


   Fransa nın İtalya sınırına yakın son yerleşim yeri Menton. Deniz kenarında küçük bir kent. Diğerleri gibi burası da deniz turizmine açık. Menton sahilinde İtalyan ustadan  yediğim dört peynirli pizzanın tadı damağımda. Sanıyorum bölgedeki pizzacıların çoğu da İtalyan. Sağda solda İtalyanca konuşanlara sık rastlanıyor. Yemek yediğimiz yer plajın yanındaydı. Mayısın sonları olmasına rağmen serin havada biz yemek sırasında ceketlerimizi çıkartamazken, olmayan güneşte sere serpe yatanları görünce daha çok üşüdük :) 
NOT: Menton, Monaco otobüsünün son durağı. Arası çok fazla değil. 100no.lu(tıktık)otobüsle ulaşabilirsiniz. Aynı otobüsle Monaco ya ya da doğrudan Nice e dönebilirsiniz. Nice den Menton a trenle gitmek de mümkün.
Menton

Zengin hayatlar....Monaco-monte Carlo


   Adımınızı attığınız andan itibaren başka bir dünya ya girdiğinizi hissettiğiniz ülke Monaco, Yoksa şehir mi demeliyim bilemiyorum. Ne derseniz deyin bence farklı.Her şeyden önce bir toplu taşıma aracına binip başka bir şehirde iniyorsunuz ülke değişiyor, plakalar değişiyor hatta dil değişiyor. İtalyanca konuşma oranı yüksek. Ülke dağlık araziye kurulduğu için alanı en verimli şekilde kullanmışlar. Örneğin çok katlı bir binanın altında minik bir şelale vardı. Zemin kaya olduğu için dere tepe demeyip üzerine binaları dikmişler. 
   Biz vakit darlığından dolayı sadece Monte Carlo yu gezebildik. Klasik turist aktivitesini yaparak Monte Carlo casinosu önünde lüks otolarla fotoğraflarımızı çektik, Cafe de Paris de kahvemizi yudumladık, alışverişten dönen ve ya iş çıkışında bir kadeh bir şey içen şık Monaco luları gözlemledik. Otomobil tutkunu biri olarak keyifle önümden geçen süper spor otomobilleri izlemekten de ayrı keyif aldığımı söylemeliyim. Monte Carlo paranız çoksa harcamanız için bütün lüks markaları sunuyor. Bunu sadece giyim, otomobil olarak düşünmeyin. Yolcu gemisi benzeri yatlardan özel jetlere kadar her şeyi Monte Carlo dan satın alabilirsiniz.
NOT: Monte Carlo ya ulaşım yine 100no.lu (tıktık)otobüs ile Monte Carlo durağında inerek. Biz gidemedik ama Monaco sarayına ulaşım için şehir içi otobüsler 1 ve 2 no.çalışıyor.
Monte Carlo

Monte Carlo

Monte Carlo


Zirvedeki köy...EZE


   Cote d'Azur bölgesine görmeniz gereken en güzel yerlerden biri Eze. Bütün gezi bloglarında yazar ben de kusur kalmayım Ez vilaj diye okunur. Köy bir tepenin üzerine kurulmuş. İçine değil motorlu,hiç bir taşıt girmesi mümkün görünmüyor. Daracık merdivenli sokaklar, sokakların bitiminde ayaklarınızın altında Akdeniz. Köyün en üst noktasında bir botanik parkı var. Park, içindeki bitkilerden çok manzarasıyla da ilgi çekiyor. Giriş ücretli( yanılmıyorsam kişi başı 6€) ama görmeden gelmeyin derim. Hediyelik eşya dükkanları, kafeleriyle kurulduğu günden bu güne hiç değişmeden gelen bu tarihi köy görmeye değer.
NOT: Eze Village ulaşmak için 82 no.(tıktık)otobüse binmeniz gerekecek. Otobüs, Nice Vauban durağından kalkıyor.Son durak Plateau de la justice. Eze köyü için Eze village durağında inmelisiniz. Zaten bütün turistler aynı yerde ineceği için durağı anlamak kolay. İnince sağa dönün köyün giriş yokuş yolu tam karşınızda. Dönüş durağı otoparkın karşısında. Vauban a gitmek için tramvay en kolay yol. Tramvaya Hopital Pasteur yönünde biner, Vauban da inip sağdaki sokaktan biraz yürüyerek kemerin altından geçerseniz durağa ulaşırsınız. Tramvay biletlerini makinadan alacaksınız. İngilizce dil seçeneği var. Tramvaya binince biletinizi makinaya onaylatmayı unutmayın.(ilgili sayfalar tram.(tıktık)-82no.(tıktık)-(tıktık)
NOT: Eze köyüne gitmenin diğer bir yolu da 112 no. (tıktık)Nice-Beausolelil otobüsü. Bu otobüste Vauban dan kalkıyor ama Monte Carlo ya kadar gidiyor. Eze köyünden Monaco ya geçmek için tercih edilebilir.
Eze Village

Eze Village

Eze Village

Parfüm kokulu...Grasse


   Parfümleriyle ünlü bu kent sinemaseverlere tanıdık gelebilir. Koku:Bir katilin hikayesi burada çevrilmiş. Eski şehrin sokaklarında dolaşırken her yerde parfüm mağazaları ve yayılan kokular keyifli gezinti vaat ediyor. Ancak kişisel fikrim eğer parfüm merakınız yoksa Grasse de sizi çekecek başka bir şey yok diyebilirim. Ayrıca 1.5 saate varan yolculuk da cabası. Tek teselliniz yol boyu yeşil rengin tadına varacak olmanız.
   Büyük parfüm üreticileri kent dışında. Ama Fragrance markasının şehir içinde bir müzesi ve nasıl parfüm ürettiklerini gösterdikleri bir merkezi var. Tabii bir de satış noktası. Biz parfüm hakkımızı Galimard dan yana kullandık. Sanıyorum Grasse bizde olduğu gibi daha çok kadınların ilgi alanına giriyor.
NOT: Nice den Grasse ye 500 no.(tıktık) otobüs ile gidebilirsiniz. Son durak Grasse-Gare Routiere de indiğinizde hemen sola yürüdüğünüzde eski şehir ve parfümcülere ulaşırsınız. Nice deki ana durak Albert 1 Verdun. Durak Place Massena dan Promenade des Anglais e çıkarken Jardin Albert 1er yanında. Cannes-Nice otobüsleri de aynı yerden kalkıyor. Burdan hareket eden otobüslerle seyahatin güzel yanı Promenade des Anglais i baştan sona izlemek.
NOT: 600no.(tıktık) ile Grasse den Cannes a geçebilirsiniz. Cannes son durağı Cannes-Gare SNCF. 600no.(tıktık) Grasse den 500 no.(tıktık)ile aynı yerden kalkıyor. 
Grasse

Festival şehri...Cannes


   Cote d'Azur turumuzun son durağı Cannes. Önceden planlamamıştık ama seyahatimiz Cannes film festivali ne denk gelmişti. Bu yüzden çok  kalabalık Cannes günü bizi bekliyordu. 
   Öğleden sonra Cannes a vardığımızda yolların kapatıldığını, insanların festivalin yapıldığı merkezin çevresini hıncahınç doldurduğunu gördük. Tesadüf tam o sıra kırmızı halıda poz veren ünlüler, etraflarında magazin muhabirleri, kameralar tam bir curcuna vardı. Biz de kendimize bir yer bulup kırmızı halıda kim var bakalım dedik ama geç kalmıştık iyi yerlerin hepsi kapılmıştı. 
   Cannes sahili şehirle iç içe. oteller, apartmanlar hemen önünde plaj. Festival nedeniyle hemen her mekanda beach party vardı. Yollarda bizim gibi turistlerin dışında herkes şık giyimliydi. Sanki bütün şehir büyük bir balo salonu gibiydi. Sağımızdan solumuzdan etrafında kameralar, muhabirlerle ünlüler geçiyordu ama ne yazık ki biz hiç birini tanımıyorduk. Bir de dikkatimizi çeken hemen hemen bütün sosyetik kadınların minik bir köpek gezdirmesiydi. Sanki köpeksiz çıkmama kuralı varmış gibi. Etrafımızda yaşanan şenlik güzeldi ama dezavantajı bütün mekanların dolu olması. Bir kahve içecek boş mekan bulamadık. Bir de kırmızı halı gerçek sahiplerince kullanıldığından klasik kırmızı halı pozumuz olamadı ne yazık ki :) Açıkça festival yaşamak farklı ama kalabalıktan Cannes ı neredeyse hiç anlayamadık.
NOT: Cannes otobüsü 200 no.(tıktık) Nice Albert 1er durağından kalkıp Promenade des Anglais boyunca devam edip önce Antibes e sonra Cannes a ulaşıyor. Cannes varış noktası Gare SNCF. Burası aynı zamanda trenle geldiğinizde ineceğiniz durak. Durağın karşısından doğru ilerlerseniz sahil çok uzak değil, yürüme mesafesinde. Ancak otobüsle yol uzun sürüyor. Tren alternatifi denenebilir. MAYIS 2016
Cannes

Cannes

Cannes

. Nice direk uçan iki firma var. THY terminal1 den, Pegasus terminal2 den kalkıyor.
. Hava alanından Nice e ulaşmak için 98no.(tıktık) ve ya 99no.(tıktık) otobüsleri kullanabilirsiniz. 98no. ile Gustave V durağı (tıktık) hemen Promenade des Anglais başında.
. Eğer taksi düşünürseniz Albert 1er durağında aynı zamanda taksi de bulunuyor. Hava alanı sabit 35€.
. Seyahatlerinizde otobüs ya da tren kullanıyorsanız dönüş saatlerine dikkat edin. Çünkü son seferleri genelde erken bitiyor. Noctambus (tıktık) adında gece otobüsleri var ama hem sık çalışmıyor hem de farklı hatları kullanıyorlar.
. Nice otobüs planı (tıktık)












1 yorum:

Anasayfa

Başlarken...    Bu yazıların amacı devlet okulu seviyesinde ingilizce ile tur programlarına katılmadan kendi program...