AMSTERDAM gezi notları

Kanallar ve özgürlükler şehri...Amsterdam



   Sanıyorum Amsterdam hakkında en çok konuşulan ve en çok görülmek istenen bir kaç şehirden biridir. Hakkında onca şey duyduktan sonra kendi gözlerimle görüp deneyimle memin zamanı çoktan gelmişti. Yola çıkmışken yakın çevrede bulunan Brugge be Bruksel i de görelim diyorduk. Eşim,Paris i bir kez daha görmek isteyip programa katınca bu  programı içinde Luxemburg da olan paket turla yapmanın daha kolay olduğunu anlayıp Benelux-Paris turuna katıldık.

Amsterdam



    Amsterdam, bu programın yıldızı olarak son durağıydı. Bir kaç şehri içeren turlarda son durak en çok görmek istediğiniz şehirse bunu bir kez daha düşünün derim. Çünkü artık yorgunluğu hissettiğiniz ve pilinizin bitmeye başladığı ana rastlıyor. Bizim için de biraz öyle oldu.
   Şehrin her yeri kanallar ve köprülerle çevrili. Sakın şu kanalın önü ya da bu köprünün başı gibi kendinize bir buluşma noktası seçmeyin. Buluşmanız saatler sürebilir. Kanallar boyunca dar cepheli ve dışa doğru eğik binalar dikkatinizi çekecek. Vergilendirme o yıllarda bine cephesine göre yapıldığı için bina cepheleri dar. Çoğu bina eskiden depo olarak kullanılmış. Çünkü o yıllarda Hollanda dünyanın deniz ticaretini elinde bulunduruyormuş. Bu nedenle çok zengin olmuşlar. Kazandıkları parayı da Değirmenler yardımıyla suyu tahliye etmek ve hem su baskınından kurtulmak hem de toprak kazanmak için kullanmışlar. Bir değirmen iki metre suyu tahliye edebiliyormuş. Su daha derinse arka arkaya iki değirmen kullanılmış. Bu nedenle ülke değirmenleriyle meşhur. Ayrıca bu dar binalara eşyaları o dar cephe nedeniyle kolay çıkarmak için hemen her binanın çatısında bir vinç sistemi yer alıyor. Binaların öne eğik olmasının nedeni de bu vinç sistemini kolay kullanmak için.

Amsterdam



   Amsterdam için bisikletin baş kenti denebilir. Çok,ama çok sayıda bisiklet ve her yerde bisiklet yolları var. Şehirde hakimiyet ne yayaların ne de motorlu taşıtların. Hakimiyet kayıtsız şartsız bisikletlerin:) sakın bisiklet yolunda yürümeyin ya da durmayın. Duracak ya da kaçacaklarını sanıyorsanız yanılırsınız. Doğrudan gelip çarparlar. Bir de suçlu çıkarsınız. Bisiklet binmeyi seviyorsanız bu şehir bisikletle gezip, tanımak için kesinlikle ideal.
   Otelimiz hava alanına yakın konumdaydı. Bu bölgede çok otel var ve fiyatları uygun. Otellerin hepsi düzenli olarak havaalanına servis kaldırıyor. Havaalanının alt katında ise Hollandanın her yerine ulaşabileceğiniz harika bir tren ağı var. Buradan Amsterdam Centraal a düzenli tren seferleri mevcut. Girişteki otomatlardan para ya da kredi kartıyla 5€ ya tek gidiş bilet alınabiliyor. Gün içinde sefer daha sık aralıklarla ama gece yarısından sonra neredeyse saatte bire düşüyor. Yine gece yarısından sonra otel servisleri siz çağırdığınızda geliyor. Gar çıkışından sonra sağ da yer alan otel servisleri durağında her otelin servis çağırmak için megafonu var. Gar çıkışında sol da ise Amsterdam a giden herkesin mecbur! fotograf çektirdiği I AMSTERDAM  yazısı:)

Schiphol Havaalanı



   Amsterdam Centraal Station şehrin bir anlamda kalbi. Bütün toplu taşıma ağının merkezi burası. Tren, tramvay, otobüs. Nereye gitmek istiyorsanız yolunuzun başı burası. Şehir merkezine gitmek için geleceğiniz yer yine burası. Tam karşısındaki Damrak caddesi Dam meydanına çıkıyor. Damrak a girmeden sola dönüp köprüden karşıya geçin, meşhur red light bölgesi. Yani otelinizi bu bölgede ayarlarsanız her yere yürüyerek gitmeniz mümkün.
   Red light olarak anılan bölge gece olduğu kadar gündüzde hareketli. Gece gündüz millet çoluk çocuk geziyor. Evet evet yanlış yazmadım, bebek arabasında çocuklarıyla gezen çiftler gördüm. Malum yerlerin dışında kafeler de bu bölgede. Amsterdam denince hemen akla gelen coffee shop lardan da bu bölgede çok sayıda var. Aslında coffee shop lar şehrin her yerinde bolca var.
   Amsterdam Centraal önünden ve daha pek çok yerden kanalları turlayan tekneler kalkıyor. Biz acele edip hemen Amsterdam Centraal önündeki bir tura katıldık. Tekne üzeri ve yanları cam kaplıydı. Acele ettiğimizi sonrasında tamamı açık tekneleri görünce anladık. Geziniz bir yaz günüyse açık tekneleri bulun derim. Bazı turlarda içecek servisi de yapılıyor.
   Dam meydanına geldiğinizde Madame Tusdauds müzesini göreceksiniz. Sabah erken saatlerde kalabalığa takılmadan ziyaret etme şansınız olabilir. Dam meydanından Rokın caddesi  boyunca devam ederek Çiçek Pazarı-bloemenmarkt-ulaşabilirsiniz. Pazarda, pek çok çiçeğin tohumunu ve
lalelerin soğanlarını alabilirsiniz. Damrak ve Rokın caddelerinin çiçek pazarı yönünde sağ tarafıtrafiğe kapalı alış veriş yapabileceğiniz, marka mağazaların da yer aldığı bir bölge.

Amsterdam



   Pazardan Liedstr. çıkıp devam ettiğinizde Amsterdamın Dam meydanından sonra ki diğer popüler meydanı Liedseplein e ulaşırsınız. İlgilenenler için Hard Rock Cafe Liedseplein den sola dönünce kanal boyunda yer alıyor.
    Yine Liedseplein den sola dönüp Stadhouderskade boyunca ilerlerseniz Heineken deneyimi için Heineken müzesine ulaşılabilir. Stadhouderskade  de yürürken Amsterdamın önemli müzelerinden Rijksmuseum u göreceksiniz. Rijksmuseum un arkasında Van Gogh müzesi yer alıyor.
NOT: Heineken müzesine 24no. lu tramvay gidiyor. Durak adı Wetering Circuit. Liedseplein, Rijksmuseum ve Van Gogh müzesine giden tramvay ise 2no.lu. Liedseplein için durak adı Liedseplein. Rijksmuseum için Rijksmuseum, Van Gogh için se Ban Baerlestraat.
NOT: Amsterdam Centraal ana binanın Damrak çıkışında  yer alan merkezdeki otomatlardan nakit ya da kredi kartıyla günlük ya da tek kullanımlık tramvay bileti almak mümkün.
   Rambran evi müzesi, Dam meydanına 10-15 dak.lık yürüyüş mesafesinde, Red Light bölgesine yakın.
NOT: 9 ve 14 no.lu tramvay gidiyor. Durak adı Waterlooplein.
   Amsterdam sadece şehir merkeziyle değil, çevresiyle de görülmeli diyenlere katılıyorum. Biz de böyle yatık ve yolumuzu önce yakındaki bir köy olan Marken e çevirdik. Marken şirin evlerin yer aldığı çok küçük bir köy. Bir de gezip görebileceğiniz ahşap ayakkabı imalathanesine sahip.

Marken



   Bir sonraki durağımız Volendam. Burası Marken e göre daha büyük deniz kıyısında turistik bir  kasaba. Burada çok çeşitli deniz mahsülünü restaurant da ya da ayak üstü yiyebilirsiniz. Ayrıca Volendam da hediyelik magnet v.b. eşyaları daha ucuza alabileceğinizi belirtmeliyim. Hatta  yol üstünde gördüğümüz market de Amsterdam a göre daha ucuzdu. Marken-Volendam yolu da  yemyeşil çehresi ve şirin kasaba evleriyle oldukça keyifli.
NOT: Amsterdam Centraal ana binadan kanal yönüne çıkınca Marken ve Volendam otobüslerini göreceksiniz. 311 no.lu otobüs doğrudan Marken e gidiyor. Tüm gün geçerli bileti şoförden alabilirsiniz. Bilet 10€. Marken son durak ancak şoför yardımcı oluyor. Dönüş aynı duraktan aynı numarayla Monnickendam a kadar geri dönüp Grote Kerk durağında indikten sonra otobüsün gidiş.istikametinde az yürüyüp köprüyü geçtikten sonraki yol ayrımından sağa, yaklaşık 50mt ilerideki duraktan 110 ya da 118 no.lu Volendam otobüsüne biniyoruz. Şoförler turiste alışkın nerede inip binmeniz gerektiği konusunda yardımcı oluyorlar.Volendam merkezdeki duraktan inerseniz sahile, merkeze ulaşılabilir. Aynı durak ve aynı numaradan Amsterdam Centraal e dönüş.
   Yeme içme konusunda Amsterdam da sıkıntı çekmezsiniz. Şehirde Türk restaurant ları da başta olmak üzere bütün dünya mutfakları mevcut. Dam meydanına yakın bölge restaurant konusunda oldukça zengin. Benim favorim , neredeyse adım başı göreceğiniz Arjantin Steak House lar. Hem lezzetli hem de menü fiyatları oldukça uygun.
   Kısaca Amsterdam, kanalları, müzeleri, değirmenleri ve canlı hayatıyla size keyifli bir geziyi vaat ediyor. TEMMUZ 2014
. Bisiklet ve bisiklet yollarına dikkat.
. Taksi şoförlerinin çoğu Türk. 3-4 kişilik grup halinde geziyorsanız, şoförle anlaşıp özel program hazırlayabilirsiniz. Örneğin Marken-Volendam için.
. Rotterdam gibi yakın şehirlere tren yoluyla ulaşım çok kolay. Amsterdam Centraal den ya da Schiphol Havaalanından hemen her yere ulaşım var.

Amsterdam





Red Light

Turistik Harita