Yaşanılacak şehir...BARCELONA
Madrid de yaşadığımız üç güzel günün sonunda yola çıkma zamanı gelmişti. Artık istikamet Barselona! Madrid i tahminimizden çok beğenmiştik. Bu nedenle asıl yola çıkma sebebimiz olan Barselona için beklentimiz daha da yükselmişti.
Yaklaşık 2.5 saat süren rahat bir yolculukla öğlen saatlerinde Barselona ya vardığımızda bizi güzel bir hava karşıladı. Kış seyahatlerinde, özellikle seyahatinizi günler önce planladığınızda hava şartları sürpriz olabiliyor. Biz gezimize soğuk ama güneşli ve açık bir havada başladık. Yağmura ve rüzgara yakalanmadan da bitirdik.
NOT: Madrid-Barselona hızlı tren biletini internetten aldık. Biletin yazıcı çıktısı yeterli, ayrıca bilet gişesine gitmenize gerek yok. Barselona treni Madrid Atocha tren istasyonunun 1. katından ve tam zamanında kalkıyor. Biletler numaralı.
Barselona ya adım attığınız andan itibaren farkı hissetmeye başlıyorsunuz. Önce taksilerin farklı rengi dikkatinizi çekiyor. Beyaz renk yerini sarı-siyah a bırakıyor. Daha sonra tabelalardaki dil farkını görüyorsunuz. Madrid de metroda çıkış tabelası "salida" iken Barselona da "sortida" oldu. Görünürde gümrük yok ama burası başka bir ülke! Bütün işaret levhaları iki dilde. Önce Katalanca, sonra İspanyolca.
Marcado de la Boquera
Barselona güzel bir şehir. Her şeyden önce deniz kıyısında. Şahsen denize kıyısı olan yerleri hep sevmişimdir. Canlı, rahat, keyifli bir kent burası. İnsanları sıcak. Aslında herkes kendi aleminde, sizinle çok ilgilenmiyorlar. Hiç aceleleri yok. Zaman buralarda biraz yavaş akıyor sanki.Trenden inip otelimize yerleşince ilk iş kendimizi La Rambla nın kalabalığına atmak oldu. Cumartesi günü yoğunluğuyla oldukça kalabalıktı. Otel denize yakın olduğu için önce o yöne yürüdük. Karşımızda yanlış yönü işaret eden Christopher Columbus ve hemen arkasında liman.Kıyı bölgesi canlı ama fark ettik ki bu bölgenin tadına varabilmek için daha sıcak günlerde gelmek lazım. Limanda ki alış veriş merkezi sanki denizin ortasına yapılmış gibi. Çarşıya büyük bir iskeleyle geçiliyor. Bizim amacımız orada deniz manzaralı karnımızı doyurmak. Sonrasında mirador de colom heykelinin altında yer alan Barça mağazasına gidip maç biletlerimizi alacağız. Buraya kadar gelip de Katalan derbisini kaçırmak olmaz. İnternette yan yana iki kişi yer bulamamıştık. Bir de orada şansımızı deneyelim dedik. İyi ki de demişiz. Biletimizi almanın mutluluğuyla La Rambla ya geri dönüp Plaça de Catalunya meydanına doğru turumuza başladık.
Barcelona Limanı
La Rambla, alışık olduğumuz caddelere pek benzemiyor. Ortada üzerinde cafe ve küçük dükkanların olduğu geniş bir kaldırım var. Kaldırımın iki yanında bir araç geçecek genişlikte yol. Ve o orta alanda iğne atsanız yere düşmeyecek kalabalık. Katalunya meydanına giden yönde , sağda Plaça Reial var. Etrafında ki kafeleriyle oldukça sevimli görünen bu küçük meydanın arkası El Gotik bölgesi. Her zaman yaptığımız gibi haritayı kapatıp dar sokaklarda kaybolma zamanı geldi. Barselona Katedrali de bu bölgede. Biz Küçük butik mağazaların da yer aldığı El Gotik i sevdik.El Gotic bölgesinin arkası El Born. Aynı hava bu bölgede de devam ediyor. Buraya kadar gelmişken akşam izleyeceğimiz Flamenco gösterisinin biletlerini de aldık. Zaten hava kararmaya başlamış, gösteri zamanı yaklaşmıştı. Bizim flamenco izlediğimiz yer Palau Dalmases Espai Barroc. Burayı tercih etme nedenimiz küçük ve samimi olmasıydı. Sadece iki sıra oturma düzeni olduğu için sahne çok yakın ve fiyatı çoğu yere göre uygun. Gösteri ve 1 ad. içeceğe kişi başı 20€ verdik. Flamenco ziyafetinden sonra geceyi Antilla Latin Club de sonlandırdık. Eğer Bachata, Salsa gibi latin dansı yapıyor ya da seviyorsanız burası tam size göre.
NOT: Ulaşım için ya La Rambla da Plaça Reial in yanındaki cadde Carrer de Ferran ı Picasso müzesini görene dek takip edip, sağa, müzenin olduğu cadde carrer de Montcada No:20ye yürüyerek ya da L4 metro hattı üzerinde Jaume I istasyonunda inip yine carrer de ferran ve takiben carrer de montcada No:20 adresine ulaşabilirsiniz. Haritadaki mesafe gözünüzü korkutmasın mekan zaten yürüyerek dolaşacağınız El Born bölgesinde.
NOT:Antilla Latin Club L1 metro hattı Urgell istasyonundan çıkınca, Carrer del Comte d'Urgell ve Carrer d'Arago caddelerinin kesiştiği köşede. Gece saat 03.00 gibi club den çıkınca otele yürüdük. Güvenlik sıkıntısı yoktu.
İkinci günümüzü Gaudi ye ayırdık diyebiliriz. İlk durak Park Guel. Biz, pazar günü olduğu için oldukça kalabalık olan parkın halka açık bölümünü gezebildik. Çünkü ücretli bölüm için kuyruk inanılmazdı. Havanın da güzel olması nedeniyle sadece turistler değil yerel halk da parkı doldurmuştu.
NOT: Park Güell e gitmek için L3 metro hattı Lesseps istasyonunda inip, tabelaları takip ederek yürümek gerekiyor.
Park Güel
NOT: Sagrada Familia Kilisesi için L2 veya L5 metro hattı Sagrada Familia istasyonu. Gaudi e apartmanları için L3 metro hattı Diagonal istasyonunda inip sırasıyla Casa Milla ve Casa Battlo görülerek Plaça de Catalunya ve La Rambla ya yürünebilir. Ya da L4 metro hattı ile Passeig de Gracia istasyonuyla Casa Battlo nun karşısına çıkarsınız.
Passeig de Gracia
Yavaş yavaş saati geldi, artık Katalan derbisi zamanı. İstikamet Camp Nou. Stada giden metro oldukça kalabalık. Metro da sık sık bir anons tekrarlanıyor. Anons sonrası cebini, çantasını kontrol edip, sırt çantasını önüne alanları görünce anonsun hırsızlığa dikkat çekmek için yapıldığını anlıyoruz. Stat neredeyse tam dolu. Barcelona-Espanyol maçı katalan derbisi olduğu için ilgi büyük. Yerimiz kale arkası ve en üst loca. Sahaya biraz uzak ama şanslıyız. Çünkü Barça nın 5-1 aldığı maçın 4 golü bizim önümüzdeki kaleye atıldı. Maç sonu TV ye çıkma şansımızı ise Katalanca bilmeyince kaybettik:) Stat çıkışında yorum almak için mikrofonu bize uzatan spikere Türkçe cevap verince hepimiz gülmeye başladık. Futbolun mabedinde güzel hava , güzel skor, hat trick yapan Messi ve anılarda keyifle hatırlanacak güzel bir gün.NOT: Stada ulaşabileceğiniz metro hattı L3. Eğer yeriniz Gol Sud veya Lateral deyse en yakın istasyon Les Corts. Yeriniz Gol Nord veya Grandstand daysa en yakın istasyon Maria Cristina.
Camp Nou
Maç sonu Plaça Espanya meydanındayız. Karşımızda alış veriş merkezine dönüştürülmüş eski Boğa güreşi arenası, Arenas. Biz arenaya sırtımızı verip Avinguda de la Reina Maria Cristina (bu ne uzun cadde ismi böyle) caddesi üzerinden Catalunya Ulusal Sanat Müzesi ve önündeki Font Magica. Ne yazık ki kapalı olduğu için su gösterisi yapılmıyordu, izleyemedik.NOT: Font Magica yı ne zaman izleyebileceğinizi Barcelonaturisme internet sayfasından görebilirsiniz.
Altı güzel gün su gibi aktı geçti ve nihayet dönüş günü geldi çattı. Yola çıkmadan bir kaç saatimiz daha var. Odayı teslim edip valizi otel emanetine bırakıp La Rambla üzerindeki Marcado de la Boquera ya gittik. Pazar yeri Madrid deki örneğinden daha büyük ve çeşit daha fazla. Deniz ürünleri ve egzotik meyveleri görünce bir an kendimi uzak doğuda sandım. Öyle ki en son Tayland da gördüğüm Rambutan meyvesi bile satılıyordu.
Marcado de la Boquera
Barselona, tadı damağımızda kaldı. Her yönüyle keyif aldığımız bu şehri terk ederken aklımızda sadece ikinci kez ne zaman geleceğimiz vardı. İkinci kez gelebilir miyiz bilmem ama eğer gelirsek bu kez kesinlikle ilkbahar, yaz dönemi olsun isteriz. Tamam kışın da ayrı güzelliği var ama bu deniz kentinin yazın daha güzel olacağı aşikar. Her şeyden önce kentin sahil kesimini yaşayamadık. Çünkü çok yer kapalıydı.El gotic, el Born, Barcelonetta bölgeleriyle, Gaudi nin eserleriyle, tapaslarıyla, latin dans kulüpleri ve flamenkosuyla bu kent kesinlikle ikinci bir seyahati hak ediyor.
Tekrar görüşmek üzere Barselona!
NOT: Barselona da havaalanı transferi Aerobus lar ile çok kolay. Aerobus A1 numara T1 terminaline, Aerobus A2 numara T2 terminaline gidiyor. Her iki numarada Plaça Catalunya dan (El Cortes İngles mağazasının önünden) kalkıp Plaça Espanyol ve Urgel e uğrayıp EL Prat havaalanına gidiyor. THY T1 den, Pegasus ise T2 den kalkıyor. Aerobus e binerken doğru numaraya dikkat etmelisiniz. Ücret tek yön 5.90€, bilet şoförden alınabiliyor. Aerobusbcn internet sayfasında daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
NOT: Duty free alışverişini Barselona havaalanına bırakıyorsanız yaptığımız hatayı siz de yapmayın. Aslında hata biz de mi yoksa havaalanı yerleşiminde mi oda tartışılır ya. Doğal olarak uçağa bineceğimiz kapıya yönlendiren tabeladan pasaport kontrolünü geçerek üst kata çıktık ve aradığımız çok şeyi bulamadığımız küçük bir mağaza bulduk. Üst katta ki cam bölmeden bakınca büyük duty free alanını gördük ama oraya geçiş olmadığı için ulaşamadık. Önce THY uçuşunun bu alana atıldığını sanmıştık ama sonradan öğrendik ki duty free alışverişini önce yapıp sonra pasaport kontrolden geçerek üst kata çıkmak gerekiyormuş. Tuhaf ama öyle. ARALIK 2014
gürültüsünden uzak kalıyor. Odadaki tek eksik buzdolabı olmayışı. Eğer yaz sıcağında gidecekseniz bu problem olabilir. Bunun dışında Otel beklentilerimizi fazlasıyla karşıladı.
.Metro biletlerini otomatlardan alabilirsiniz. İngilizce dil seçeneği var. Tek kullanım bilet 2.15€, 10 kullanımlı bilet 9.95€. 10 kullanımlı bilet fiyat avantajı dışında birden fazla kişi kullanabildiği için de avantajlı.
.Kalabalıklar ve La Rambla başta olmak üzere kap kaça dikkat edin. Sırt çantanıza değerli eşya koymamaya, telefon ve cüzdanınızı yanınızdan ayırmamaya dikkat edin. Bunun dışında şehir güvenli. Cadde ve sokaklarda rahatça gezebilirsiniz.
.Madrid gezi notlarımda yazdığım tapas çeşitleri, paella, sangria ve daha fazlasını Barselonada da bulabilirsiniz. Menuler ve fiyatlar açıkça görülebiliyor. Pek çok mekan kampanyalı menüler sunuyor.
Casa Battlo
Park Güel
Dalmases Espai Barroc
Barselona metro haritası
.PNG)
.PNG)
Çok faydalı ve güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Sil