PORTO gezi notları




Şarap tadında... PORTO


 Yolculuğumuzu Porto gidiş , Lizbon dönüş planlamıştık. Hava durumu Ekim sonu itibarıyla Portekiz genelinde 23-24 dereceleri gösteriyordu ki bu beklediğimizden de sıcaktı. Portekiz, uzun zamandır hayalini kurduğumuz rotaydı fakat doğrudan uçuşun sadece THY ile sağlanması nedeniyle bilet fiyatları biraz yüksek geliyordu. THY nin yaz aylarında ki  kampanyası ile Ekim sonuna aldığımız biletlerle nihayet hayalimize ulaşabilecektik.
Ribeira

   Sabah saatlerinde İstanbul dan yola çıkıp yaklaşık 4.5 saat sonra-iki saatlik fark-la öğlen saatlerinde Porto ya indik. Otelimizi her zaman olduğu gibi Booking.com dan ayarlamıştık. Ribeira do Porto Otel adından da anlaşılacağı gibi Porto nun en turistik yerlerinden Ribeira daydı. Yazılarımda daha önce çok fazla otel önermemiştim. Nedeni beğenmediğimden değil de daha çok insanların beklentilerinin farklı farklı olmasıydı. Fakat son seyahatlerimde beğendiğim otelleri önermeye karar verdim. Belki yazılarımı beğenip, seyahat tarzımızı yakın bulanlar değerlendirebilir. İşte Ribeira do Porto Otel de fiyat-kalite-konum olarak kesinlikle önereceğim bir otel. Otelimiz daha yakın olsa da hava alanından bindiğimiz metro ile önce Campanha tren istasyonuna gidip Porto-Lizbon tren biletlerimizi aldık.
NOT:Porto hava alanından metro ile merkeze gitmek için bir alt kata inip otoparktan geçmek gerekiyor. Yönlendirme tabelaları yeterli. Metro biletlerini otomattan alabiliyorsunuz. İngilizce menü var. Biletleri alırken gideceğiniz yerin bölgesine göre almak gerekiyor, ücretlendirme farklı. Tek yön alabileceğiniz biletlerinizi günlükte alabilirsiniz. Eğer oteliniz merkezi yerdeyse bence günlük bilete gerek yok. Çünkü Porto küçük bir kent, her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Zaten bir kenti keşfetmenin yolu bol bol yürümek ve sokaklarında kaybolmak değil mi?
NOT: Hava alanından merkeze mor renkle gösterilen hat E gidiyor. Hat üzerinde Trindade istasyonunda sarı hat D ye geçerek (Santo Ovidio yönünde) otellerin yoğun bulunduğu Allados veya Sao Bento da inmek gerekiyor. Ribeiro ya en kısa yol Sao Bento da inip Rua de Mouzinho da Silveiro caddesinden rua de Sao Joao üzerinden Douro nehrine ulaşmak. Yok elde valiz o yolu yokuş aşağı yürüyemem derseniz de Portekiz de taksi Avrupa geneline göre ucuz.
Ponte Dom Luis I

    Otele vardığımızda öğlen olmuş, acıkmıştık. Malum oteller 14.00 den önce oda teslim etmiyor. Biz de odamızı beklerken Douro nehri boyunca uzanan restaurantlardan birinde meşhur Bacalhau ile karnımızı doyurduk. Bacalhau morina balığından yapılan Portekizlilerin çok sevdiği bir yemek. Bir de tost dedikleri ama sulu, salçalı servis edilen Francesinha var. Fakat domuz etinden yapıldığı için biz tadına bakmadık.
Bacalhau

   Porto butik bir şehir. Otelinizi Ribeira gibi merkezi yerde seçerseniz Palacio da Bolsa, Sao Francisco ve Se Do Porto kiliseleri, Dom Luis 1 köprüsü ile Sao Bento tren istasyonu gibi önemli yapılar ile aliados meydanı gibi merkezi yerlere yürüyüş mesafesinde olacaksınız. Biz de ilk önce Se do Porto kilisesine gittik. Kilisenin yanında luis köprüsünün girişinde turistik küçük tren ile şehir turu attık. Bu tura aynı zamanda şarap mahzenlerinden birine giriş ve tadım da dahildi. Nova de Gaia da pek çok şarap üreticisi olduğunu hatırlatmak isterim. Bu üreticilerden herhangi birine ücreti karşılığı girebileceğiniz gibi, bizim yaptığımız gibi şehir turu içinde ya da nehir turu içinde de gezi ve tadım yapabilirsiniz. Hemen bütün turların fiyatı içinde anlaştıkları bir şarap üreticisi var. Porto şarabı douro çevresinde yetişen üzümlerden, içine brandy katılarak üretiliyor. İçimi tatlı şarap aslında sofra şarabı sayılmıyor, aperitif olarak tüketiliyor. Yıllanmış şarapların fiyatları 700-800 € kadar çıkabiliyor. Merakınız varsa daha ayrıntılı bilgi için bir tura katılmanızı öneririm. Tabii sonrasında da alış veriş.
Douro kıyısında şarap tekneleri

   Turumuzun bitiminde Dom Luis köprüsünün üst katına, metro için ayrılmış bölüme yürüdük. Buradan Douro ve iki yakası Ribeira ile Nova de Gaia manzarası müthiş. Otele dönüşte yolu kısaltmak için ara sokaklara girdik. Açıkçası orada başka bir Porto var. Bir anda temiz caddeler yerini çöp öbeklerine bırakıyor. Etrafta garip tipler. Gece girsem hemen geri dönerdim. Hiç tekin görünmüyordu. Tekrar caddeye çıkar çıkmaz modern dünyaya döndük :)
   İkinci günümüzün sabahında ilk önce Sao Francisco kilisesinin önünden Foz do Douro için tramvaya bindik. Tarihi tramvay 30 dakikada bir kalkıyor. Eğer erken gitmezseniz çok kuyruk bekleyebilirsiniz. Tramvay biletleri tek yön 2.5 € ve günlük metro-tramvay biletleri geçmiyor.
Sao Francisco

Foz, Porto nun okyanusa açılan kapısı. Douro nehrinin okyanusla buluştuğu yerde biraz yürüyüş, balık tutan, su sporları yapan, koşan ve yürüyüş yapan yerel halkı görmek için güzel. Okyanusa baktığınızda görmeseniz bile Amerika ya en yakın noktalardan birinde olduğunuzu biliyorsunuz.
   Foz dönüşü Douro nehrinin diğer yakasına bu kez Luis köprüsünün araç trafiğine açık alt katından yürüyerek geçtik. Burası artık Porto sayılmıyor. Nova de Gaia şehrin bir bölgesi değil de  başka bir şehir. Tuhaf ama durum bu. Dün şarap mahzen turu için Nova de Gaia ya gelmiş  ama nehir kenarına geçmemiştik. Burada çok sayıda restaurant ve şarap üreticisi bulunuyor. Bu kez manzaramız ribeira. Dönüşü aynı yoldan Luis köprüsünün altından geri dönerek yaptık. Sonrasında asansörü kullanıp Sao Bento tren istasyonuna ulaştık. İsterseniz dönüşte teleferiği de kullanabilirsiniz.
Foz


Foz tramvayı

 NOT:Asansör Luis köprüsünün Porto tarafında alt katının hemen karşısında Ribeira istasyonundan yukarı Batalha istasyonuna çıkıyor. Sonrasında Rua de Saraiva de Carvalho üzerinden Se Katedraline doğru ilerleyip köprünün üst katından gelen yola ulaşırsınız. Köprünün tam karşısı Sao Bento istasyonu. Teleferik Nova de Gaia Douro kıyısından Luis köprüsünün üst katına çıkıyor. Sonrasında köprüden yürüyerek tam karşısındaki Sao Bento istasyonuna ulaşırsınız. Tek yön 2,5€.
   Karşımızda Sao Bento tren istasyonu. En turistik noktalardan biri olan istasyonun içi tablo gibi çinilerle kaplı. Aslında Porto da ki eski  binaların çoğu dış cephesi çini kaplı. Bu durum Sao Bento nun turist cazibe merkezi olmasını sağlamış. İstasyonun hemen sonrasında Aliados meydanı yer alıyor. Meydanda çok sayıda restaurant bulunuyor. Meydanda akşam için hazırlık var. Sanırım bir konser. Demek ki akşam buraya gelinecek. Meydanda bazı tipler yaklaşıp marihuana ister misin diyor. Ne oluyoruz , ne uyuşturucusu derken Estambul döneri görüp daldık. Sahibi bu durumun normal olduğunu, eğer rahatsız olursak Estambul dönerin misafiriyim dememizi öğütledi. Kırmızı et domuz eti olduğundan tavuk döneri mideye indirip üstüne demleme çayı içince kendimize gelip şehrin kalanını adımlamak için gücümüzü topladık.
NOT: Sao Bento çıkıp nehrin tersine döner ve ilk kavşaktan sola dönerseniz Aliados meydanındasınız.
Sao Bento

   Aliados meydanından sonra istikamet alış verişin kalbi Rua de Santa Catarina. Caddeye gelişimizin  nedeni alış verişten çok  Majestic Cafe. Trafiğe kapalı cadde çok canlı. Her yerde sokak müzisyenleri var. Aslında sokak müzisyenleri ve akrobatik hünerlerini sergileyen sanatçıları gece gündüz şehrin bütün turistik noktalarında görebilirsiniz. Majestik Cafenin önü adına yakışır şekilde hep kuyruk.
NOT: Aliados meydanında Estambul döneri geçip sağ tarafta Rua de Passos Manuel üzerinden ulaşabilirsiniz.
Majestic Cafe

   Gün sonunda Aliados meydanında Guarany restaurant da Fado dinledik. Karnımız tok olduğu için yemeksiz dinlemek istiyorduk. Fakat yemeksiz rezervasyon yapmıyorlar ve yer kısıtlı. Erken gelen oturur sistemi geçerli olduğundan saatinden önce gidip yerimizi aldık. Dinleti süresince yeme içme sesleri ve muhabbet hiç bitmediği için Fadonun keyfine çok varamadık. Asıl Fado gecesini Lizbon da yaşayacak ve bu keyfi hiç unutamayacaktık.
   Fadonun bitiminde meydanda büyük bir  kalabalık ve harika bir müzik bizi bekliyordu. Gündüz hazırlığını gördüğümüz sahnede kalabalık bir grubun şovu eşliğinde Porto halkı bedava müzik ziyafeti çekiyordu.
Aliados

   İki gün nasıl geçti inanın anlamadık. Porto bizde çok güzel duygular bırakmıştı.Sabah erkenden Lizbon trenine binecektik ama Porto dan hiç ayrılmak istemiyorduk. Eski, bakımsız binaları, daracık yolları, yokuşlu tepeli yapısıyla Porto, Avrupa genelindeki dümdüz şehirlerden çok farklı görünüyor. Farklı ama keyifli. İnsanları sıcak kanlı, güler yüzlü, yardımsever. Kime ne sorsanız size yardımcı olabilmeye çalışıyorlar. Halk dışarıda olmayı, gezmeyi,yiyip içmeyi seviyor. Her ne kadar kıyısı olmasa da tam Akdeniz halkı gibiler. EKİM 2016
Ribeira
.Porto, tüm diğer Avrupa kentleri gibi güvenli. Yine de telefon. fotoğraf makinası, para, kredi kartı gibi kıymetli eşyanızı yanınızdan ayırmayın. Unutmayın turistin bol olduğu yerde kap kaç riski mutlaka vardır.
.Deniz ürünlerini seviyorsanız Porto tam damak zevkinize uyan mutfağıyla beklentilerinizi karşılayacaktır.
.Yerel biraları Super Bock. İsmine takılmayın içimi güzel:) Diğer bir marka Sagres Bohemia yı da tavsiye ederim.
.Şarap seviyorsanız doğru adrestesiniz. Hem Porto şarabı hem de sofra şarabı olarak her damak zevkine ve her keseye uygun seçenek bol.
.Fado mutlaka dinlenmeli. Biz Lizbon da yaşadığımız (Senhor Vinho) deneyimden çok mutlu ayrıldık. Eğer seyahatinize Lizbon da dahilse önerimiz bu keyfi orada yaşamanız. Yok sadece Porto seyahatindeyseniz size ne yazık ki mekan öneremeyeceğim. Biz Guarany e gittik ama Lizbon da dinlediğimiz Fado dan sonra burayı önermek haksızlık olur.
.Livraria Lello, Porto da görmeniz gereken tarihi kitapevi. Ne yazık ki biz Lizbon a dönüp karşımıza çıkan ilk kitap eviyle unuttuğumuzu fark ettik. Yeri Aliados meydanına yakın. Sao Bento solda, Livrario Lello sağda.
. Metro haritası için tıklayın.
Ponte Dom Luis I

Sao Bento

Ribeira


Rua de Santa Catarina

Rua de Santa Catarina

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anasayfa

Başlarken...    Bu yazıların amacı devlet okulu seviyesinde ingilizce ile tur programlarına katılmadan kendi program...